VÜCUDUM BANA AİT


27 Şubat 2015
- 


Gönderen
Betül Ergün


Sürekli çocuklarımızı korumaktan bahsedip duruyoruz. Çocuklarımızı korumak için sokakta oynamasına izin vermiyoruz, okula yalnız başına gitmesine izin vermiyoruz, çoğu zaman arkadaşlarına bile göndermiyoruz. Peki ne zamana kadar koruyabiliriz çocuklarımızı? Ne kadar yetişebiliriz? Onları bu kadar koruyup kollamamız doğru mu?
Bu sorular hepimizin sormaya korktuğu sorular aslında. Çünkü biliyoruz ki aslında biz her zaman koruyamayız çocuklarımızı ve aslında bu kadar korumacı davranmamız hiç de doğru değil. Peki ne yapmalıyız?
Bizim ebeveyn ve öğretmenler olarak asıl görevimiz çocuklarımıza kendilerini korumayı öğretmek. Kulağa biraz itici de gelse, kendi başlarının çaresine bakmayı öğretmek. 

3. Hafta: İyi dokunuş, Kötü dokunuş


3. Hafta için hedeflerimiz:

  • Çocuklarımızın iyi dokunuş, kötü dokunuş ayrımını yapabilmesi
  • Kötü dokunuşun ne olduğunu bilmesi
  • İyi ve kötü dokunmayı fark etmede dikkatli olması
  • Rahatsız eden dokunuşlara karşı yapılması gerekeni bilmesi
  • Rahatsız olduğu durumlarla karşılaştığında hayır diyebilmesi
  • Öğrendiği hayır deme, kaçma eylemini tehlikeli gördüğü kişilere karşı en hızlı şekilde, zorlanmadan, çekinmeden uygulayabilmesi
  • Kendini koruma sorumluluğunu alması
  • Başkalarına zarar vermeme alışkanlığı edinmesi
Öncelikle konu üzerinde düşündürmek ve çocuğu konuya hazırlamak için, çocuklara aşağıda verilen örneklerdeki durumlarda ne hissettikleri sorulur.
Örnek: “Arkadaşınızla tokalaştığınızda ne hissedersiniz?”
            “Anne babanızla kucaklaştığınızda ne hissedersiniz?”

Daha sonra, “Sizi bu şekilde ( mutlu, rahat, iyi, sevilen ...v.s.) hissettiren başka ne gibi dokunuşlar olabilir?” sorusu sorulur. 
Bu esnada eğer sınıf ortamında isek tahtaya, evdeysek büyük bir kağıda pankart şeklinde “Çeşitli dokunuşlar vardır. Dokunuşlar duyguları paylaşmak içindir.” yazılarak çocukların dikkati dokunma konusuna çekilmiş olur.

Öğrenmeyi sağlamak için, Önceki sorulara verilen cevaplarla birlikte bu gibi dokunuşların bizi iyi ve rahat hissettirdikleri için “İyi dokunuşlar” olduğu kavratılır.

“Eğer bir arkadaşın gelip sana tekme atarsa ne hissedersin?”
“Hiç tanımadığın biri sana sıkıca sarılırsa ne hissedersin?"  Vb. sorular sorulur, alınan cevaplar üzerinden “Seni bu şekilde hissettiren başka ne gibi dokunuşlar olabilir?” (vurmak, itmek, çimdiklemek ...) sorusu sorularak Üzüntü, Kızgınlık, Korku, Rahatsızlık gibi duygulara sebep olan dokunuşların “Kötü dokunuşlar” olduğu bilgisi verilir.

“Peki ya gıdıklanma ne tür bir dokunuştur?”
“Kimler gıdıklanmayı sever?”, “Kimler gıdıklanmaktan hoşlanmaz?” diye sorulur.
Alınan cevaplara göre gıdıklanmayı sevenler için iyi dokunuş olduğu, gıdıklanmayı sevmeyenler için kötü dokunuş olduğu belirtildikten sonra, Gıdıklanmanın uzun sürdüğü durumlarda canımızın yandığı, nefesimizin kesildiği ve bazen ağlayacak kadar çok rahatsız olduğumuzu söyleyerek, bazı dokunuşların iyi dokunuş olarak başladığı ama kötü dokunuşa dönüşebildiği vurgulanır.

Bu aşamada “Hoşlanmadığın her dokunuş kötü dokunuştur”, “Seni rahatsız eden her dokunuş kötü dokunuştur” ifadeleri tahtaya ya da pankarta yazılır.

İyi dokunuş, kötü dokunuş örnekleri vermek için aşağıdaki “İyi dokunuş – Kötü dokunuş listesinden yararlanılabilinir.


İyi dokunuşlar:
Uyandığında annenin sana sarılması ve öpmesi. Babanın iyi geceler dilemek için sarılması ve öpmesi. Büyükanne ve büyükbabanın ziyarete geldiklerinde herkesin birbirini kucaklaması ve öpmesi. Bayramlarda büyüklerin elini öpmek ve sarılmak İyi dokunmadır.Arkadaşının elini tutmak İyi dokunmadır.Arkadaşlarınla tokalaşmak iyi dokunmadır.Hastalandığında doktorun ya da hemşirenin seni iyileştirmek için dokunması İyi dokunmadır.
          Kötü dokunuşlar:
Kendini rahatsız veya güvensiz hissetmene neden olacak biçimde sana dokunma kötü dokunmadır.Canını acıtan dokunma kötü dokunmadır.
Hoşlanmadığın her dokunuş kötü dokunuştur. Canını acıtmasa da. Dokunulmasını istemediğin halde sana dokunulursa bu kötü bir dokunmadır.
Dokunan kişi kendini rahatsız hissetmene neden oluyorsa, bu kötü bir dokunmadır. Dokunma senin korkutuyor ve sinirlendiriyorsa, bu kötü bir dokunmadır.
Birisi seni kendisine dokunmaya zorluyorsa bu kötü bir dokunmadır.
Dokunan kişi bunu hiç kimseye söylememeni istiyorsa, bu kötü bir dokunmadır.
Dokunan kişi bunu başkasına söylersen sana bir zarar vereceği tehdidinde bulunuyorsa bu kötü bir dokunmadır.
Kendini rahatsız hissetmene neden olan dokunmalar genellikle kötü dokunmalardır. Birisi sana istemediğin bir şekilde dokunduğunda bunu gizlemek zorunda değilsin. Kendinin kötü olduğunu düşünme. Kötü olan sen değil, sana kötü bir şekilde dokunan kişidir. Bedenin sana aittir. Sen istemiyorsan kimse sana dokunmamalıdır.  
Bu ifadeler sadece sözde kalmamalı her zaman için çocuğun bu konudaki hassasiyeti göz önüne alınarak gerekirse çevredeki yetişkinler uyarılmalı. Tabii bu kolay bir şey değil. İnsanları kırmadan, incitmeden çocuğun bu konudaki hassasiyetine saygı göstermenin, ileride onun kendini koruyabilmesinin bir yolu olduğuna ikna etmek bazen epey zahmetli olabilir. Çocukların, sevdikleri bir insandan gelse bile, bir öpücüğü veya bedensel teması reddetme hakları vardır.

Çocuklarda öğrenmeyi pekiştirmek amacıyla aşağıdaki çalışma kağıdı dağıtılarak bir etkinlik yapılabilir. 




Oturumun ikinci aşamasında, bir önceki oturumdan vücudumuzdaki özel bölgeler bilgisi hatırlatılarak “Bir başka Kötü Dokunuş, Sen istemediğin halde birinin senin vücudundaki özel bölgelere dokunması” bilgisi verilir. 
İzin vermediğin sürece hiç kimsenin vücudun özel bölgelerine dokunmaya hakkı olmadığı vurgulanarak “Vücudun sana aittir, senin iznin olmadan sana hiç bir şey yapılmamalı, gerekirse vücudunu korumak için taktikler geliştirmelisin” denir. İstisna olarak muayene esnasında doktorun, yada banyo yaparken annenin yardım etmesi gibi durumlar olabileceği söylenir.

Kötü Dokunuşların bazen yabancılardan, bazen ise tanıdığı insanlardan gelebileceği anlatılır ve “Kim olursa olsun sana kötü bir şekilde dokunmaya hakkı yoktur, tıpkı senin kimseye kötü bir şekilde dokunmaya hakkın olmadığı gibi” denir.

Hedeflediğimiz Davranışın ortaya çıkarılması için, 
"Peki biz istemediğimiz halde biri bize istemediğimiz bir şekilde dokunursa ya da dokunmaya çalışırsa ne yapmalıyız?" diyerek önce onların bu konudaki düşünceleri dinlenilir.
Daha sonra, çocuklara, uygunsuz bedensel temasa karşı derhal ve kesin bir biçimde “Hayır” demeleri, güvenli olmayan durumlardan kaçınmaları ve bunu güvendikleri bir yetişkine anlatmaları öğretilir. Çocuklara, birileri şikayetlerini ciddiye alıncaya kadar bu konuyu anlatmaları gerektiğinin vurgulanması da önemlidir.

Kendilerine yöneltilen dokunuşun iyi mi – kötü mü olduğuna ancak kendilerinin karar verebileceği gıdıklama örneğinden de yararlanılarak anlatılır. Gıdıklayan eğleniyor olsa da gıdıklanan rahatsız oluyorsa bu kötü dokunuştur.

Son olarak çocuklara, istemediğimiz ve tehlikeli olduğunu düşündüğümüz durumlarla karşılaştığımızda ne yapmamız gerektiğini koro halinde, bir kaç kere söyletilir.
“Bağır: Hayır, Dur, Yapma de
Kaç: Hızla oradan uzaklaş, Güvenli bir yere kaç
Söyle: Güvendiğin bir yetişkine söyle, yardım iste”
Böylece çocuk bir tehlikeyle ya da hoşlanmadığı bir durumla karşılaştığında ne yapacağını bilir ve bu onda bir güven hissi de gelişmesine yardımcı olur.

Dilerseniz aşağıdaki metni çıktı alıp panoya asabilirsiniz

İyi dokunuşlar:


Annenin sana sarılması ve öpmesi. 
Babanın iyi geceler dilemek için sarılması ve öpmesi. 
Bayramlarda büyüklerin elini öpmek ve sarılmak
Arkadaşının elini tutmak 
Arkadaşlarınla tokalaşmak 
Hastalandığında doktorun ya da hemşirenin seni iyileştirmek için dokunması.

Kötü dokunuşlar:

Kendini rahatsız veya güvensiz hissetmene neden olacak biçimde sana dokunma
Canını acıtan dokunma
Hoşlanmadığın her dokunuş
Canını acıtmasa da. Dokunulmasını istemediğin halde sana dokunulması
Dokunan kişi kendini rahatsız hissetmene neden oluyorsa
Dokunma seni korkutuyor ve sinirlendiriyorsa
Birisi seni kendisine dokunmaya zorluyorsa
Dokunan kişi bunu hiç kimseye söylememeni istiyorsa
Dokunan kişi bunu başkasına söylersen sana bir zarar vereceği tehdidinde bulunuyorsa

Çocuklarla bu konuları çalışırken lütfen sırayı takip ediniz. 

1. Hafta: Duygularımız
2. Hafta: Vücudumuz
3. Hafta: Vücudum Bana Ait 
4. Hafta: İyi Sır - Kötü Sır