Çocuklarda Özgüven


29 Kasım 2021
- 


Gönderen
Betül Ergün



Herkesin dilinde bir özgüven, peki nedir bu özgüven? 

💪Özgüven kişinin kendine yönelik olumlu duygu beslemesi ve kendi kapasitesine inanmasıdır. Özgüven için kritik yaş 2-4 yaşları arasıdır. 

💪Özgüven DEĞERLİLİK ve YETERLİLİK algısıyla ilgilidir. Bebek doğduğu andan itibaren, "yeteri kadar seviliyorum" duygusunu yaşadığında, takdir edilidiğinde ve ebeveyni tarafından pozitif geri bildirim aldığında özgüvenin bir ayağı tamamlanmış olur. 

💪2 yaştan itibaren de kendi başına bişeyler yapma fırsatı verildiğinde, minimum yardımla yaşına uygun sorumluluk verildiğinde çocuk, "bir şeyleri iyi yapıyorum" duygusunu yaşamaya başlar ve bu da özgüvenin diğer ayağıdır. Bu şekilde özgüveni beslenen çocuklar büyüdükçe sorun çözme becerileri gelişir, insiyatif alabilen, girişimci ve fikirlerini savunabilen bireyler olarak karşımıza çıkarlar. Halbuki özgüveni gelişmemiş bireyler, daha edilgen ve pasiftirler, sürekli bir onay arayışı içindedirler. Bazen de özgüvensizliği kamufle etmek için mükemmeliyetçi bir görünüme bürünürler. Böylece eleştirilmekten kaçınmaya çalışırlar. İçlerinde eleştirilmeye karşı yoğun bir korku yaşarlar, kendileri ve yaptıkları hakkında olumsuz bir şey duymaya tahammülleri yoktur. Bu yüzden olabildiğince çatışmadan kaçmaya çalışırlar. 

💪Özgüvenin iki ayağı olduğunu söyledik: DEĞERLİLİK ve YETERLİLİK duyguları. Bu ayaklardan biri eksik olduğunda gördüğümüz şey sahte bir özgüvendir. 

💪 Özgüveni dilimizden düşürmeyiz. Çocuklarımız özgüvenli bireyler olarak yetişsinler diye elimizden geleni yaparız. Fakat bu yöntemler genelde sahte bir özgüven oluşturmaktan başka bir işe yaramaz. Çocuğun çevresindeki bazı yetişkinler onu korumak ve kollamak adına, çocuğun ayağına taş değmesin diye etrafında pervane olurlar, hiç bir zorluk yaşamasına fırsat vermezler, değerlilik hissini olabildiğince pompalarlar ama çocuğun yeterlilik hissi gelişmez. Bu çocuklar evde aslan, dışarda kuzu gibidirler. 

Bu konuda çocuğun çevresindeki yetişkinlerin en sık yaptıkları hatalardan biri de çocuklara fazlaca hizmet etmeleridir. "O küçük, yapamaz" denilerek onun adına herşey yapılır. 5-6 yaşına kadar ağzına beslenir, kendi başına giyinmesine fırsat verilmez, ilkokula başlayana kadar tuvalet temizliği bile yapılır. Neredeyse hiç bir sorumluluk verilmez, istekleri geri çevrilmez, acıkması, üşümesi gibi kararlar bile onun adına alınır. Bu şekilde büyütülen çocuklar değerlilik hissini bolca yaşarlar, ancak yeterlilik hissi gelişmez. Halbuki özgüvenin iki ayağından biri değerlilik diğeri yeterlilik hissidir. Bu iki ayaktan biri eksik olursa gerçek bir özgüven gelişmez.

Okulöncesi dönemde çocuğa fazlaca hizmet etmek ve ilkokulda çocuğun akademik olarak yetersizlik yaşaması özgüvenin katillerindendir diyebiliriz. 

🎓 Özgüvenin zedelendiği bir diğer durum, akademik alandaki yetersizlik. Çocuk dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü ya da kaygı gibi nörolojik ya da psikolojik bazı sıkıntılar yaşıyor olabilir, çevresel faktörlerden kaynaklı bazı zorluklar yaşıyor olabilir. Bu zorluklar çocuğun akademik başarısını olumsuz etkiliyorsa ve yaşıtlarına yetişmesine engel oluyorsa en kısa zamanda gerekli müdahaleler yapılmalı, tedavi ya da özel eğitim gerekiyorsa gecikmeden başlanmalı. Aksi takdirde çocuk yoğun bir yetersizlik duygusu yaşayacağı için özgüvenine ciddi bir darbe alabilir. 

Çocuğumuzun ya da bizim özgüvenle ilgili sıkıntılarımız olabilir, belli bir yaşı geçtik artık bir şey değişmez demek de büyük bir yanlış olur. Tabi ki sağlıklı olduğumuz sürece her şey telafi edilebilir. Bununla ilgili kitaplardan ya da uzmanlardan yardım alınabilir, terapiye gidilebilir. Özellikle çocuklarda oyun terapisi, yetişkinlerde de pekçok terapi yöntemi hayat kurtarıcıdır 😊